Vücutlarınız ve canınız Allah (celle celalühü) tarafından size verilen emanetlerdir. Sakın ola ki nefsinize uyup şeytanın yoluna girerek emanetlerinizi kirletmeyin, iğrenç ve çirkin hallere sokmayın. Bir tane diye başlayıp bin pişman olan ahmaklara* dönmeyin.

“Şüphesiz şeytan, insana apaçık bir düşmandır.” İsra suresi 53.ayet

Böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. Bunlar, aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu yapamazlardı. Artık onları uydurdukları şeylerle başbaşa bırak.”

En’am suresi 112.ayet

“Şunları görüyor musun? Kendilerinin, sana indirilene ve senden önce indirilene inandıklarını sanıyorlar da hakem olarak tağuta (o azgın şeytana) başvurmak istiyorlar. Oysa kendilerine onu inkâr etmeleri emredilmişti. Şeytan da onları iyice saptırmak istiyor.” (Nisâ, 4/60)

Tağut, şeytan gibi hakkı tanımayan azgın, sapkın her kişi ve güce verilen bir addır.

Allah ve Rasûlü (asm)’ın hükümleri nerede kabul edilmiyorsa, orada bir tuğyan, bir isyan vardır ve bunları kabul etmeyen de tağuttur. Nitekim şeytana da haktan uzaklığı ve temerrüdü sebebiyle şeytan denmiştir. O halde aynı azdırma ve saptırma fonksiyonuna sahip olan insanlara da “insan şeytanlar” denilmesi pek tabiîdir. Zaten bu görevi üstlenen şeytanlar arasında bir iletişim de daima vardır.

*AHMAK NE DEMEKTİR.

Aklı hiç olmayana deli denir. Aklı olup da aklını kullanmayana veya kullanamayana ahmak denir.

Ahmak, aklı az, görüşü kısa, basiretsiz, kötü huylu kimsedir. Kârını ve zararını iyi düşünemez. Hikmet, iyiyi kötüden, hakkı bâtıldan ayıran kuvvettir. Hikmetin lüzumundan az olmasına ahmaklık denir. Ahmak, hayrı, şerri birbirinden tam ayıramaz.

Âlimler buyuruyor ki:

Ahmakla arkadaşlıktan sakın. Çünkü, sana iyilik edeyim derken, zararı dokunur. (Hazret-i Ömer)

Ahmaklar arasında bulunan horlanır, âlimler arasında bulunan hürmet görür. (İmam-ı Cafer-i Sadık)

Dünyayı ele geçirmek için Ahireti [dinini] vermek ahmaklıktır. Yaratıkların en ahmağı nefstir. Çünkü her isteği kendi aleyhinedir. (İmam-ı Rabbani)

Ve ma cevab-ül ahmak-ı illes sükut=Ahmağa verilecek en güzel cevap ancak sükuttur. (İbni Hibbân)

Nefsin arzuları peşinde koşan ahmaktır. (Muhammed Masum Faruki)

Hatasında ısrar eden ahmaktır. (Seyyid Abdülhakim Arvasi)

Hikmet ehli de buyuruyor ki: Aklı olan karı koca, birbirini üzmez. Hayat arkadaşını üzmek, incitmek, ahmaklık alametidir. Akıllı ile istişare galibiyet, ahmakla istişare mağlubiyettir. Ahmağın kalbi ağzında, akıllının dili kalbindedir. Yani ahmak sır saklayamaz, akıllı sırrı ifşa etmez.

Ahmağın üç alameti vardır: Farzlarda tembellik, abesle iştigal ve yaratıklara eziyet etmek. Günah işlemeye devam eden kimse unutkan olur, ahmaklaşır, aklı da azalır. Aklımız sınırlıdır. Aklın eremediği şeyleri akıl ile anlamaya kalkışmak ahmaklık olur. Ahmağa nasihat kâr etmez.

Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki: (Akıllı, nefsine uymaz, ibadetlerini yapar, ahmak olan da nefsine uyar, günah işler, sonra da Allah affeder diye ümit eder.) [Tirmizi]